Neler yeni

Apartmanlarda Büyüyen Çocuklar İçin Anaokulu Şart

Katılım
13 Eki 2011
Mesajlar
994
Beğeniler
3
#1
Psikanalist ve pedagoglar, dünyada ve ülkemizde okul çağına gelmemiş çocukların sosyalleşmesine, fiziki ve ruhi açıdan gelişimini tamamlamasına yardımcı olmak amacıyla hizmet veren okul öncesi kurumlardan, çocuğun ancak yüzde 7,6 oranında faydalandığını belirtiyor.

Çocukların ilk sosyalleşme adımlarını, arkadaşlarıyla birlikte oynamaya başlayarak attıklarına dikkat çeken Psikiyatrist Dr. Erdoğan Erdinç “Çocuk, oyun sırasında beklemeyi, paylaşmayı, birlikte yaşamayı öğrenir.” dedi. 3 yaşından sonra çocuğun oynayacağı alanların hazırlanması gerektiğini söyleyen Dr. Erdinç, “Apartmanda büyüyen çocuk yalnızdır. Bundan dolayı anaokulları çocuklar için zorunluluk haline geldi. Okulöncesi eğitim kurumları, yalnız büyüyen çocukların imdadına yetişiyor.” şeklinde konuştu. 6 yaşı kapsayan hazırlık sınıfına bütün çocukların devam etmesinin şart olduğunu ifade eden Dr. Erdinç, Avrupa’da 6 yaşındaki çocukların gittiği anasınıflarının zorunlu olduğunu, ülkemizde okulöncesi eğitim yeterince algılanamadığı için buralara gönderilen çocukların sayısının çok düşük olduğunu belirterek, “Okula hazırlık olarak görülen okulöncesi eğitimde oyunlar, hikayeler ve boyamalar, çocukta zengin bir hayal gücü oluşmasını sağlar ve sosyal yönünü geliştirerek hayata hazırlar.” dedi.

Avrupa’da ve dünyanın birçok yerinde özellikle 5-6 yaş grubu çocukların zorunlu olarak okulöncesi eğitimden geçirildiğini belirten Uşak Özel Üftade İlköğretim Okulu anaokulu öğretmeni Nihal Beldek ise çocuğun ruhi ve fiziki gelişimi için son derece önemli olan bu kurumların sayısının az olduğunu dile getirdi. Eğitimdeki başarısızlığın okulöncesi dönemde başladığını hatırlatan Beldek şöyle konuştu: “Zeka gelişiminin yüzde 70’inin 0-6 yaş arasında olduğu dikkate alınırsa, ilköğretime hazır olmanın yalnızca okuma-yazma bilmek olmadığı ortaya çıkar. Bütün altyapıyı oluşturarak çocuğun okul olgunluğuna erişmesinin sağlanması gerekiyor.”

Avrupa’nın birçok ülkesinde, özellikle 6 yaş çocuğunun gittiği anaokulları devlet tarafından zorunlu hale getirilmiştir. Çünkü burada oynanan oyun, yapılan resimlerle çocuk, ruhi ve fiziki açıdan okula hazırlanmaktadır. Bizde ise her şeyden önce Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeterli sayıda okulöncesi kurumu yok. Aileler de bu konuda yeterli bilinçlendirilmediği için anaokulları, yalnızca çalışan annelerin çocuklarını gönderdiği kurumlar olarak günümüze kadar ulaştı. Bu yaygın kanaat son yıllarda yavaş yavaş değişmeye başladı.

Eğitim farkı okulöncesinde başlıyor
Türkiye’de okulöncesi eğitimin temel ilkelerinin 100 yıllık bir geçmişi var. Balkan Savaşları’ndan sonra açılmaya başlanan anaokullarına Meşrutiyetten önce bazı vilayetlerde rastlıyoruz. Kız ve erkek öğrenciler arasındaki eğitim farkı okul öncesinde başlıyor. Okulöncesi eğitim konusunda ülkemiz hem Avrupa’nın hem de Suriye dışındaki komşu ülkelerinin çok gerisinde kalmıştır. Araştırmalara göre 1923’ten 2001’e kadar anaokulu sayısı 120 kat, öğrenci sayısı 41 kat artmıştır. Buna rağmen Türkiye’de okul öncesi eğitim verilerinde en çok dikkat çeken durum, anaokullarındaki sınırlılık ve bu kurumlardan yararlanan çocukların azlığıdır. Türkiye’de öğrencilerin yüzde 7,6’sı okul öncesi eğitimden faydalanırken diğer ülkelerde ise bu oranlar şöyledir: Hollanda yüzde 99,9, İtalya yüzde 94,9, Avusturya yüzde 80,5, Bulgaristan yüzde 62,9, Ermenistan yüzde 25,7, Azerbaycan yüzde 19,3, İran yüzde 10,5.”
ALINTI
 

Forum istatistikleri

Konular
18,892
Mesajlar
30,368
Kullanıcılar
27,851
Son üye
Mfbos
×