- Katılım
- 13 Eki 2011
- Mesajlar
- 994
- Beğeniler
- 3
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi'nde akademik yıl açılışı törenine katıldı. Yurt binasını gezen Kılıç burada ağaç dikti.
Tarih öğretmenliği okuyan bir öğrenci "atanmak istiyoruz" talebinde bulundu. Bakan Kılıç da "her mezunu devletin alma gibi bir görevi yok diye yanıt verdi.
Öğrenci ve Bakan arasındaki konuşma şu şekilde gelişti:
Öğrenci: Ama Bakanım, atanmak istiyoruz. Tarih öğretmenliği okuyorum. 5nci sınıftayım
Bakan:O konuda net söylüyoruz, her mezunu devletin alma gibi bir görevi yok
Öğrenci:O zaman almasınlar üniversiteye
Bakan: O zaman gelmesinler. Hiç benle polemiğe girme
Öğrencinin ısrarı üzerine Bakan Kılıç, öğrencileri bezdirircesine uzun ve klişelerle dolu bir açıklama yaptı: Net söylüyorum. Dünyada, ABDde dahil olmak üzere, üniversite diplomasını cebine koyan herkesi devlete memur olarak atayabilecek bir ülke yoktur. Şu anda krizler yüzünden Avrupada insanlar işten çıkarılırken, biz hala öğretmen alıyoruz, hala memur alıyoruz. O kadar da iyi durumdayız.
Ama az önce bir şey söyledim. Okul eğitimleriniz dışında çok kaynak okuyup kendinizi geliştirin dedim, bu bir. İki, en az bir yabancı dili ana diliniz kadar iyi öğrenin. Yani fark ortaya koyarsanız, devlette olmasa bile özel sektörde, devlettekinin belki iki katı maaşla çalışma imkanınız olur. Kendinizi bu yönde geliştirmelisiniz. Aa ne kadar çok zaman var, okuldan artan zamanda şöyle gezelim, böyle dolaşalım değil. Bunu iyi değerlendirip fark ortaya koymanız lazım. 18 22 yaş aralığı hayatın dönüm noktası.
Burayı iyi değerlendirmemiz lazım. Alabildiğimiz kadarını tabii ki alacağız. Ama şu an Türkiyede üniversitelerde 3 milyon genç var. Bunların hepsini devletin alması gibi bir imkan sence var mı? Bak bizim siyasetimiz de çok açık sözlü. Bakacağız ablacığım deyip oyalamıyorum. Neyse doğrusu, onu söylüyorum ki, geleceğinizi ona göre planlayın.
Tarih öğretmenliği okuyan bir öğrenci "atanmak istiyoruz" talebinde bulundu. Bakan Kılıç da "her mezunu devletin alma gibi bir görevi yok diye yanıt verdi.
Öğrenci ve Bakan arasındaki konuşma şu şekilde gelişti:
Öğrenci: Ama Bakanım, atanmak istiyoruz. Tarih öğretmenliği okuyorum. 5nci sınıftayım
Bakan:O konuda net söylüyoruz, her mezunu devletin alma gibi bir görevi yok
Öğrenci:O zaman almasınlar üniversiteye
Bakan: O zaman gelmesinler. Hiç benle polemiğe girme
Öğrencinin ısrarı üzerine Bakan Kılıç, öğrencileri bezdirircesine uzun ve klişelerle dolu bir açıklama yaptı: Net söylüyorum. Dünyada, ABDde dahil olmak üzere, üniversite diplomasını cebine koyan herkesi devlete memur olarak atayabilecek bir ülke yoktur. Şu anda krizler yüzünden Avrupada insanlar işten çıkarılırken, biz hala öğretmen alıyoruz, hala memur alıyoruz. O kadar da iyi durumdayız.
Ama az önce bir şey söyledim. Okul eğitimleriniz dışında çok kaynak okuyup kendinizi geliştirin dedim, bu bir. İki, en az bir yabancı dili ana diliniz kadar iyi öğrenin. Yani fark ortaya koyarsanız, devlette olmasa bile özel sektörde, devlettekinin belki iki katı maaşla çalışma imkanınız olur. Kendinizi bu yönde geliştirmelisiniz. Aa ne kadar çok zaman var, okuldan artan zamanda şöyle gezelim, böyle dolaşalım değil. Bunu iyi değerlendirip fark ortaya koymanız lazım. 18 22 yaş aralığı hayatın dönüm noktası.
Burayı iyi değerlendirmemiz lazım. Alabildiğimiz kadarını tabii ki alacağız. Ama şu an Türkiyede üniversitelerde 3 milyon genç var. Bunların hepsini devletin alması gibi bir imkan sence var mı? Bak bizim siyasetimiz de çok açık sözlü. Bakacağız ablacığım deyip oyalamıyorum. Neyse doğrusu, onu söylüyorum ki, geleceğinizi ona göre planlayın.