Her gün boyumu ölçmeye başladım. Boyum uzasın ki, bizimkilerin yüksek yerlere sakladıkları bir şeyleri bulabileyim…Saklamalarına da zaten bir türlü aklım ermiyor. Sanki ne varsa… Benim zarar göreceğimi mi düşünüyorlar yoksa sakladıkları şeylerin mi, burasını bir türlü anlayamadım
Aslında benim anlayacağım dilden anlatsalar belki anlarım. Boyumun uzaması için de bu kadar sabırsızlanmam.
Geçenlerde dedemin benim için aldığı akide şekerlerini kaşla göz arasında yok ettiler. Renk renk şekerlerin içinden avucuma konulan ancak dört beş adetti. Sonra ara da bul bulabilirsen. ”Bitti çocuğum, bitti” diyen annemin doğru söylediğine de inanmadım zaten.
Söyleyin söyleyin de -çocuk aklımla bile olsa- inanacağım şeyler söyleyin.
Teyzem, anneme doğum gününde bir vazo getirdi. Baktım ışıl ışıl parlıyor. Elimi sürmek istedim, annem izin vermedi. Meğer o vazo çok değerliymiş. Kristal mi diyorlar ne…İşte ondan…
Ben de bir merak, bir merak;sormayın gitsin. Sanki elimi sürsem kırılacaktı. Ya şimdi, merakımı gidermek için sandalyeye çıkıp o vazoyu bulmaya çalışsam daha mı iyi olacak? Diyelim ki, vazoya ulaştım. Sonra onu yakından görmek için indirmek istedim.Tam o sırada annem içeri girdi ve beni gördü.O zaman ne olacak?Size söyleyeyim:Annem heyecanlanacak ve fazlaca bağıracak.Ben de anneme yakalanmış olmanın korkusuyla telaşlanacağım. ”Güm!” diye bir ses… Gerisini siz düşünün…
Beni duyun! Ben, birçok şeyi merak ediyor ve öğrenmek istiyorum. Siz öğretmediğiniz sürece ben de kendi formüllerimi uygulamaya devam ederim…
ÜLKÜ DUYSAK
Aslında benim anlayacağım dilden anlatsalar belki anlarım. Boyumun uzaması için de bu kadar sabırsızlanmam.
Geçenlerde dedemin benim için aldığı akide şekerlerini kaşla göz arasında yok ettiler. Renk renk şekerlerin içinden avucuma konulan ancak dört beş adetti. Sonra ara da bul bulabilirsen. ”Bitti çocuğum, bitti” diyen annemin doğru söylediğine de inanmadım zaten.
Söyleyin söyleyin de -çocuk aklımla bile olsa- inanacağım şeyler söyleyin.
Teyzem, anneme doğum gününde bir vazo getirdi. Baktım ışıl ışıl parlıyor. Elimi sürmek istedim, annem izin vermedi. Meğer o vazo çok değerliymiş. Kristal mi diyorlar ne…İşte ondan…
Ben de bir merak, bir merak;sormayın gitsin. Sanki elimi sürsem kırılacaktı. Ya şimdi, merakımı gidermek için sandalyeye çıkıp o vazoyu bulmaya çalışsam daha mı iyi olacak? Diyelim ki, vazoya ulaştım. Sonra onu yakından görmek için indirmek istedim.Tam o sırada annem içeri girdi ve beni gördü.O zaman ne olacak?Size söyleyeyim:Annem heyecanlanacak ve fazlaca bağıracak.Ben de anneme yakalanmış olmanın korkusuyla telaşlanacağım. ”Güm!” diye bir ses… Gerisini siz düşünün…
Beni duyun! Ben, birçok şeyi merak ediyor ve öğrenmek istiyorum. Siz öğretmediğiniz sürece ben de kendi formüllerimi uygulamaya devam ederim…
ÜLKÜ DUYSAK