Neler yeni

Cesur Pembe Bulut

Katılım
9 Kas 2011
Mesajlar
258
Beğeniler
3
#1
CESUR PEMBE BULUT
Gökler ülkesinde, çeşit çeşit bulutlar, rüzgarlar yaşardı. Her birisinin kalabalık bir ailesi, akrabaları ve arkadaşları vardı. Kucuk Pembe Bulut’ta, bulut ailesinin en küçük üyesiydi. Anneciği her sabah kahvaltısını hazırlar, onu okula gönderirdi. Bulutçuk okulunu çok sever, arkadaşlarıyla da çok iyi geçinirdi. Ancak Pembe Bulut çok çekingen ve cesaretsiz bir buluttu. Kolay kolay cesaretini toplayamaz, iyi bildiği bir şeyi bile yüksek sesle söyleyemezdi. Öğretmeni onun güvenini getirmek için turlu turlu görevler veriyordu ama Pembe Bulut’un değişmeye hiç niyeti yoktu. Pembe Bulut’un en iyi arkadaşlarından biri de ormanda yaşayan küçük cam ağacıydı. Her zaman olduğu gibi, Pembe Bulut arkadaşını ziyarete gitmişti. “Merhaba Cam kardeş! Nasılsın?” dedi. “Aaa! En iyi arkadaşım gelmiş. Ben çok iyiyim bulutçuk. Kaç gündür nerelerdeydin?”diye cevap verdi cam ağacı. Bulut; “İyi bir yağmur bulutu olmak için çok çalışıyordum. Bu yüzden gelemedim. Peki, sen zamanını nasıl geçirdin? “
“Ben de oksijen üretip durdum ama piknik yapan insanlar gelip ormana bir suru cop attılar. Sonra da
Toplamadan gittiler çok kızgınım. Zaten ailem, artık insanlara faydalı olmasak mı diye düşünüyorlar.” Dedi üzüntüyle cam ağacı. Pembe Bulut başını salladı: “Evet insanlar doğanın dengesini bozdukları için biz de yeteri kadar yağmur yağdırmıyoruz.” Bir suru temiz su kaynağı kurudu böyle giderse insanlar için çok kotu şeyler olacak diye ekledi bulut.
İki arkadaş biraz daha sohbet edip ayrıldılar. İkisi de üzgünlerdi. Şu insanlar ne kadar da bilinçsiz hareket ediyorlardı. O akşam; büyük bulutlar, yağmur yağdırmaya cıktılar. Küçük öğrenci bulutlar da nasıl yağmur yağdırılacağını öğrenmek için büyüklerin yanlarındaydılar. Rüzgarın da yardımıyla yağacakları yere geldiler. Burası ağaçların bol olduğu güzel bir ormandı. Gri bulut seslendi.- Haydi arkadaşlar! Zaman kaybetmeyelim. Herkes el ele tutuşsun ve büyük bir halka oluşturalım.
Pofi dik bulut destekledi: “Evet herkes el ele versin birlikten kuvvet doğar. Şimdi şu ormanın ihtiyacı olan suyu aşağıya akıtalım. Hep beraber bir, iki, uc” diye bağırdı. O sırada şimşekler çaktı, gök gürledi ve şakır şakır, bardaktan boşalırcasına yağmur başladı. Hayvanlar ıslanıp kaçıştılar. Havayı mis gibi toprak kokusu sardı. Öğrenci yağmur bulutları şaşkınlıkla olan biteni izliyorlardı. Biri hariç. Bizim küçük Pembe Bulut’umuz, sesten ve onca karışıklıktan korktu, hemen arkadaşı camın arkasına saklandı. Haydi Pembe Bulut! Biraz cesaret…
O günden sonra Pembe Bulut’un arkadaşları, onunla çok olay ettiler. “Nasıl da kaçtın ama. Korkak,
Korkak” diyorlardı. Bulutçuk çok üzülmesine rağmen kokusunu bir turlu yenemiyordu.
Günler böylece geçip gitti. Okulun bitiren küçük bulutlar iyi birer yağmur bulutu haline geliyorlardı. Artık neredeyse mezun alacaklardı ama kimse Pembe Bulutun cesaretini toplayıp, yağmur yağdırabileceğini zannetmiyordu.
Fakat o akşam, hiç beklemedik bir şey oldu. Küçük camın yaşadığı ormanda bucuk bir yangın başladı. Ah o piknikçiler! İnsanlar, mangal yaptıktan sonra ateşi söndürmemişler ve yangının başlamasına sebep olmuşlardı. Küçük çam korkuyla bağırdı; “İmdat. Pembe Bulut! Bizi kurtarın.” Pembe Bulut, bu çamın sesini hemen duydu. Derhal yardım etmesi gerekiyordu ancak büyük yağmur bulutları çok uzak
Bir şehre, yağmur yağdırmaya gitmişlerdi. Onlar gelene kadar yangını durdurması gerekiyordu ama nasıl? Bulutçuk, hic düşünmeden doğruca ormana gitti. Korkmasına rağmen, alanca gücüyle yağmur yağdırmaya başladı. Alevler nerdeyse arkadaşına ve ailesine kadar gelmişti ama Pembe Bulut buna izin vermedi. Yağdırdı yağdırdı ve alevler azaldı. Bu sırada işlerini bitiren büyük bulutlar Pembe
Bulut’a yardıma geldiler. Onların da desteği ile yangın kısa zamanda söndürüldü. Herkes derin bir nefes aldı. Küçük cam ve ailesi, bizi bu zor günümüzde yalnız bırakmadığınız için çok teşekkür ederiz
Diyerek öncelikle Pembe Bulut’a sonra da diğer bulutlara teşekkürlerini sundular. Bütün arkadaşları, Pembe Bulut ile korkak diye alay ettikleri için çok pişmandı. Tek tek, ondan özür dilediler.
”Senin yaptığını hiçbirimiz tek başımıza yapmaya cesaret edemezdik’’ dediler.

Alıntı
 

Forum istatistikleri

Konular
18,892
Mesajlar
30,368
Kullanıcılar
27,851
Son üye
Mfbos
×