- Katılım
- 19 Eyl 2011
- Mesajlar
- 1,090
- Beğeniler
- 4
Çocuklara Karagöz - Hacivat Söyleşmeleri
Mektup Geldi
HACİVAT - (Önden giden arkadaşına yetişir.) Uğurlar olsun, nereye Karagöz'üm?
KARAGÖZ - Hacı Cavcav, beni yolda olsun rahat bırak! Nereye istersem giderim.
HACİVAT - Efendim yanlış anlama! Tabi istediğin yere gidebilirsin. Seni çok telaşlı gördüm de arkadaşımsın diye merak ettim?
KARAGÖZ - Sağolasın ama beni konuşturursan geç kalıp muhtarı bulamam.
HACİVAT - Allah, Allah, Muhtarla ne işin var?
KARAGÖZ - Şimdi seni yolun ortasında bir güzel pataklarsam, ne işim olduğunu anlarsın!
HACİVAT - Canım hemen kızıyorsun! Öyleyse daha hızlı yürüyelim.
KARAGÖZ - Bak gördün mü, Muhtar, yazıhânesini kilitleyip gitmiş... Ne olacak şimdi?...
HACİVAT - Ne bileyim ne olacak Karagöz'üm? Muhtara ne için geldiğini bilmiyorum ki yardım edeyim.
KARAGÖZ - Mektup okutmak için gelmiştim.
HACİVAT - Yaaaa!... İyi bir haber mi var?
KARAGÖZ - Köftehor, mektubu okutmadan içinde iyi haber mi var, kötü haber mi var ne bileyim?
HACİVAT - Efendim pek heyecanlı, pek sevinçlisin de!...
KARAGÖZ - Belki bir yerden para gelmiştir diye...
HACİVAT - Aaaaah, her zaman söylerim Karagöz'üm! Okula gitseydin sana gelen mektubu okutmak için ortalığa çıkıp adam aramazdın!
KARAGÖZ - Adam aramıyorum, Muhtarı arıyorum.
HACİVAT - Her neyse... İstersen ver ben okuyayım!
KARAGÖZ - Ya okuduğunu bana söylemezsen?...
HACİVAT - Hah hah! Sesli okurum, sen de dinlersin....
KARAGÖZ - İyi ki çok mektup gelmiyor. Bir de onlara cevap yazması var.
HACİVAT - Canım ona üzülme, ben yazarım! Hele mektubu ver, bakalım ne haberler var?
KARAGÖZ - Al bakalım sen mektubun içini, zarfı da ben de kalsın! (Mektubu verir.)
HACİVAT - Yazısı da güzelmiş... Eveet başlıyorum!
KARAGÖZ - Evde et mi haşlıyorsun?
HACİVAT - Yani mektubu okumaya başlıyorum. İyi dinle!
KARAGÖZ - Kötü şeyler okursan pataklarım ha!
HACİVAT - Karagöz'üm, ne yazıyor ise ben onu okuyacağım. Hele sen kulaklarını bana ver!
KARAGÖZ - Kulaklarımı verirsem ben nasıl duyacağım?
HACİVAT - Öyle değil, yani beni dikkatle dinle demek istiyorum.
KARAGÖZ - Hay hay, dinliyorum. Başla!...
HACİVAT - "Sevgili kızım!..."
KARAGÖZ - Bana bak ağzını bozma!
HACİVAT - Karagöz'üm ben söylemiyorum!
KARAGÖZ - Yanımda senden başka kimse var mı?
HACİVAT - Öyle değil, yanı mektupta öyle başlıyor. "Sevgili kızım!" diye başlamış... Ben de anlayamadım. Bakalım başka ne yazıyor? "Nasılsın, iyi misin?..."
KARAGÖZ - İyiyim, teşekkür ederim!
HACİVAT - Canım sus da dinle!
KARAGÖZ - Köftehor, "Nasılsın?..." diye sordun ya!
HACİVAT - Allah iyiliğini versin, ben sormadım, mektupta öyle yazıyor.
KARAGÖZ - Başka ne yazıyor?
HACİVAT - "Dün merdivenden düştüm, doktor getirdiler." Vah vah vah!...
KARAGÖZ - Vakvaklamayı bırak da sor bir yerine bir şey olmuş mu?
HACİVAT - Saçmala, kâğıda ne soracağım? Neyse, devam edelim: "Acele para gönder!"
KARAGÖZ - Hacı Cavcav, gerisini okuma! Başka şeyler de isteyecek galiba...
HACİVAT - Bu işte bir karışıklık var. Sen şu mektubun zarfını ver bakayım! (Bakar.) Aaaaa, bu mektup sana değil, komşunuz Ali Karagöz'e gelmiş... (Giderler.)
Çocuk Kulübü' den alınmıştır.
Mektup Geldi
HACİVAT - (Önden giden arkadaşına yetişir.) Uğurlar olsun, nereye Karagöz'üm?
KARAGÖZ - Hacı Cavcav, beni yolda olsun rahat bırak! Nereye istersem giderim.
HACİVAT - Efendim yanlış anlama! Tabi istediğin yere gidebilirsin. Seni çok telaşlı gördüm de arkadaşımsın diye merak ettim?
KARAGÖZ - Sağolasın ama beni konuşturursan geç kalıp muhtarı bulamam.
HACİVAT - Allah, Allah, Muhtarla ne işin var?
KARAGÖZ - Şimdi seni yolun ortasında bir güzel pataklarsam, ne işim olduğunu anlarsın!
HACİVAT - Canım hemen kızıyorsun! Öyleyse daha hızlı yürüyelim.
KARAGÖZ - Bak gördün mü, Muhtar, yazıhânesini kilitleyip gitmiş... Ne olacak şimdi?...
HACİVAT - Ne bileyim ne olacak Karagöz'üm? Muhtara ne için geldiğini bilmiyorum ki yardım edeyim.
KARAGÖZ - Mektup okutmak için gelmiştim.
HACİVAT - Yaaaa!... İyi bir haber mi var?
KARAGÖZ - Köftehor, mektubu okutmadan içinde iyi haber mi var, kötü haber mi var ne bileyim?
HACİVAT - Efendim pek heyecanlı, pek sevinçlisin de!...
KARAGÖZ - Belki bir yerden para gelmiştir diye...
HACİVAT - Aaaaah, her zaman söylerim Karagöz'üm! Okula gitseydin sana gelen mektubu okutmak için ortalığa çıkıp adam aramazdın!
KARAGÖZ - Adam aramıyorum, Muhtarı arıyorum.
HACİVAT - Her neyse... İstersen ver ben okuyayım!
KARAGÖZ - Ya okuduğunu bana söylemezsen?...
HACİVAT - Hah hah! Sesli okurum, sen de dinlersin....
KARAGÖZ - İyi ki çok mektup gelmiyor. Bir de onlara cevap yazması var.
HACİVAT - Canım ona üzülme, ben yazarım! Hele mektubu ver, bakalım ne haberler var?
KARAGÖZ - Al bakalım sen mektubun içini, zarfı da ben de kalsın! (Mektubu verir.)
HACİVAT - Yazısı da güzelmiş... Eveet başlıyorum!
KARAGÖZ - Evde et mi haşlıyorsun?
HACİVAT - Yani mektubu okumaya başlıyorum. İyi dinle!
KARAGÖZ - Kötü şeyler okursan pataklarım ha!
HACİVAT - Karagöz'üm, ne yazıyor ise ben onu okuyacağım. Hele sen kulaklarını bana ver!
KARAGÖZ - Kulaklarımı verirsem ben nasıl duyacağım?
HACİVAT - Öyle değil, yani beni dikkatle dinle demek istiyorum.
KARAGÖZ - Hay hay, dinliyorum. Başla!...
HACİVAT - "Sevgili kızım!..."
KARAGÖZ - Bana bak ağzını bozma!
HACİVAT - Karagöz'üm ben söylemiyorum!
KARAGÖZ - Yanımda senden başka kimse var mı?
HACİVAT - Öyle değil, yanı mektupta öyle başlıyor. "Sevgili kızım!" diye başlamış... Ben de anlayamadım. Bakalım başka ne yazıyor? "Nasılsın, iyi misin?..."
KARAGÖZ - İyiyim, teşekkür ederim!
HACİVAT - Canım sus da dinle!
KARAGÖZ - Köftehor, "Nasılsın?..." diye sordun ya!
HACİVAT - Allah iyiliğini versin, ben sormadım, mektupta öyle yazıyor.
KARAGÖZ - Başka ne yazıyor?
HACİVAT - "Dün merdivenden düştüm, doktor getirdiler." Vah vah vah!...
KARAGÖZ - Vakvaklamayı bırak da sor bir yerine bir şey olmuş mu?
HACİVAT - Saçmala, kâğıda ne soracağım? Neyse, devam edelim: "Acele para gönder!"
KARAGÖZ - Hacı Cavcav, gerisini okuma! Başka şeyler de isteyecek galiba...
HACİVAT - Bu işte bir karışıklık var. Sen şu mektubun zarfını ver bakayım! (Bakar.) Aaaaa, bu mektup sana değil, komşunuz Ali Karagöz'e gelmiş... (Giderler.)
Çocuk Kulübü' den alınmıştır.