- Katılım
- 11 Eki 2011
- Mesajlar
- 115
- Beğeniler
- 0
PİRAYE İÇİN
Ne güzel şey hatırlamak seni;
ölüm ve zafer haberleri içinden,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken
Ne güzel şey hatırlamak seni:
bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin
ve saçlarında
vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının
İçimde ikinci bir insan gibidir
seni sevmek saadeti
Parmaklarının ucunda kalan kokusu sardunya yaprağının,
güneşli bir rahatlık
ve etin daveti:
kıpkızıl çizgilerle bölünmüş
sıcak
koyu bir karanlık
Ne güzel şey hatırlamak seni,
yazmak sana dair
hapiste sırtüstü yatıp seni düşünmek:
filanca gün, falanca yerde söylediğin söz,
kendisi değil
edasındaki dünya
Ne güzel şey hatırlamak seni.
Sana tahtadan bir şeyler oymalıyım yine:
bir çekmece
bir yüzük,
ve üç metre kadar ince ipek dokumalıyım.
Ve hemen
fırlayarak yerimden
penceremde demirlere yapışarak
hürriyetin sütbeyaz maviliğine
sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım
Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinden,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken
Piraye için, Nazım Hikmetin eşi Pirayeye yazdığı şiirlerden sadece bir tanesidir. 20 yıllık beraberliklerinin yaklaşık 14 yılını Nazım hapiste geçirmiştir. Yalnızca birkaç yıl birlikte olabilmişlerdir. O da baskılar, duruşmalar, izlenmeler eşliğinde
Piraye, Nazım Hikmetin hayatında çok önemli bir yere sahiptir. Şairin ilham kaynağı, rehberi olmuştur. Nazım, içeride yazdığı şiirleri Pirayesine gönderirdi ve görüşlerini belirtmesini isterdi. Piraye Nazım için çok iyi bir eleştirmendi ve onun görüşlerine son derece önem verirdi. Benden uzak, fakat yeryüzünün en akıllı ve en büyük kadınına yakın yaşadım. Beni adam eden, beni insan eden kadının tesiri yaratıcıdır. Demiştir Nazım eşine bir mektubunda. Pirayenin, Nazıma yazdığı mektuplar o kadar şiirseldi ki, şair şiirlerini bu mektuplardan esinlenerek yazardı.
Piraye Nazımı sevdikten sonra, onun tüm çilelerine ortak olmuş ve bundan hiç şikayet etmemiştir. Aksine büyük bir şevkat, sevgi ve bağlılık göstermiştir eşine. Hatta şair bir mektubunda; Sana yazarken öyle içli bir çocuk oluyorum ki mütemadiyen nazlanmak istiyorum. Demiştir Pirayesine.
Nazım Hikmet, Yaşar Kemalle sohbetlerinde de eşi pirayeden söz ederken; Yarısıdır bütün yaşamımın; temelidir şiirimin. Demiştir. Piraye Nazım için o denli önemlidir ki, edebiyatımızın en önemli eserlerinden biri olan Memleketimden İnsan Manzaralarını eşi Pirayeye ithaf etmiştir.
Nâzım Hikmet, cezaevindeki ilk yıllarında Pirayeye mektup yazmaya başladığında ceviz ağacından büyük bir tahta sandık yapmış, bu sandığın üzerine P ve N harflerini kazımış,
ve sandığı Pirayeye göndermiştir. Sana yazdığım mektupları bu sandıkta sakla demiştir. Yüzlerce mektup bugün hâlâ Pirayenin evinde o sandığın içinde duruyor.
Piraye, Nazım hikmetten ayrıldıktan sonra bile onu çok sevmiş ve hiç evlenmemiştir.
Ne güzel şey hatırlamak seni;
ölüm ve zafer haberleri içinden,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken
Ne güzel şey hatırlamak seni:
bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin
ve saçlarında
vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının
İçimde ikinci bir insan gibidir
seni sevmek saadeti
Parmaklarının ucunda kalan kokusu sardunya yaprağının,
güneşli bir rahatlık
ve etin daveti:
kıpkızıl çizgilerle bölünmüş
sıcak
koyu bir karanlık
Ne güzel şey hatırlamak seni,
yazmak sana dair
hapiste sırtüstü yatıp seni düşünmek:
filanca gün, falanca yerde söylediğin söz,
kendisi değil
edasındaki dünya
Ne güzel şey hatırlamak seni.
Sana tahtadan bir şeyler oymalıyım yine:
bir çekmece
bir yüzük,
ve üç metre kadar ince ipek dokumalıyım.
Ve hemen
fırlayarak yerimden
penceremde demirlere yapışarak
hürriyetin sütbeyaz maviliğine
sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım
Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinden,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken
Piraye için, Nazım Hikmetin eşi Pirayeye yazdığı şiirlerden sadece bir tanesidir. 20 yıllık beraberliklerinin yaklaşık 14 yılını Nazım hapiste geçirmiştir. Yalnızca birkaç yıl birlikte olabilmişlerdir. O da baskılar, duruşmalar, izlenmeler eşliğinde
Piraye, Nazım Hikmetin hayatında çok önemli bir yere sahiptir. Şairin ilham kaynağı, rehberi olmuştur. Nazım, içeride yazdığı şiirleri Pirayesine gönderirdi ve görüşlerini belirtmesini isterdi. Piraye Nazım için çok iyi bir eleştirmendi ve onun görüşlerine son derece önem verirdi. Benden uzak, fakat yeryüzünün en akıllı ve en büyük kadınına yakın yaşadım. Beni adam eden, beni insan eden kadının tesiri yaratıcıdır. Demiştir Nazım eşine bir mektubunda. Pirayenin, Nazıma yazdığı mektuplar o kadar şiirseldi ki, şair şiirlerini bu mektuplardan esinlenerek yazardı.
Piraye Nazımı sevdikten sonra, onun tüm çilelerine ortak olmuş ve bundan hiç şikayet etmemiştir. Aksine büyük bir şevkat, sevgi ve bağlılık göstermiştir eşine. Hatta şair bir mektubunda; Sana yazarken öyle içli bir çocuk oluyorum ki mütemadiyen nazlanmak istiyorum. Demiştir Pirayesine.
Nazım Hikmet, Yaşar Kemalle sohbetlerinde de eşi pirayeden söz ederken; Yarısıdır bütün yaşamımın; temelidir şiirimin. Demiştir. Piraye Nazım için o denli önemlidir ki, edebiyatımızın en önemli eserlerinden biri olan Memleketimden İnsan Manzaralarını eşi Pirayeye ithaf etmiştir.
Nâzım Hikmet, cezaevindeki ilk yıllarında Pirayeye mektup yazmaya başladığında ceviz ağacından büyük bir tahta sandık yapmış, bu sandığın üzerine P ve N harflerini kazımış,
ve sandığı Pirayeye göndermiştir. Sana yazdığım mektupları bu sandıkta sakla demiştir. Yüzlerce mektup bugün hâlâ Pirayenin evinde o sandığın içinde duruyor.
Piraye, Nazım hikmetten ayrıldıktan sonra bile onu çok sevmiş ve hiç evlenmemiştir.