- Katılım
- 9 Kas 2011
- Mesajlar
- 258
- Beğeniler
- 3
ÇOCUK VE YALAN
Hiçbir miras doğruluk kadar zengin değildir. Shakespeare
Başkalarını aldatmak, belli bir amaca ulaşmak için bilinçli olarak, tasarlanmış davranış veya sözlerdir, yalan.
O kadar gerçek gibi, yaşamış gibi anlatıyor ki, anlattıkları karşısında nasıl davranacağımı bilemiyorum. Çünkü gerçek olmadığını biliyorum. Ciddi anlamda yalan konuşmaya başladı. gibi kaygı ifadeleri, ebeveynlerin çocuk yetiştirirken oluşturdukları şikâyetlerdendir.
Oysaki çocuğun konuşma dönemine geçmesi ile baş gösteren ve 5- 6 yaşlarına kadar sergilenen durumlar yalan değil, sosyal bir davranıştır. Çocuk 7 yaş öncesinde yalan söylemez. Çünkü okul öncesi dönemi çocuğunun, hayal dünyası çok geniştir. Ve doğru- yanlış, canlı-cansız gibi kavramlar tam anlamıyla gelişmemiştir. O nedenle çocuk, rüyayla, hayalle gerçeği bu döneme kadar tam olarak ayrıt edemez. Olmamış veya olmayacak olayları size olmuş gibi anlatabilir. Hayali oyuncağı ile oynadığı oyunu gerçekmiş gibi aktarabilir. Dolayısıyla çocuğun, gerçekçilik duygusu gelişinceye kadar, davranışlarını ve söylediklerini yalan olarak değerlendirmemek gerekir.
Ancak yalan, çocuğun gerçekle gerçek olmayanı ayrıt etmeye başlamasına rağmen devam ediyorsa, davranış bozukluğu olarak kabul edilir.
Çocuklar Neden Yalan Söyler?
Sihirbazlık yaparak hayatını sürdüren bir adam, yaptığı numaraya herkesi inandırmak için seyircilerin arasında bulunan bir çocuğu işaret ederek, cebinde ne olduğunu söylemesini ister ve ekler:
Bana bak ufaklık, beni daha önce görmüş müydün?
Çocuk gayet ciddi bir yüz ifadesiyle, başını iki yana yaslar ve:
Hayır, Baba! diye cevap verir
Yalan hiç kimse tarafından kabul görmeyen bir davranıştır. Ama ne yazık ki, birçok kişi tarafından kullanılan küçük aldatmacalar da birer yalandır.
Çocuğun birincil öğrenme yöntemi taklittir. Ve hayatının ilk yıllarında kendine model aldığı kişiler anne ve babasıdır. Dolayısıyla yalan; aile ortamında gözlemlenmiş, öğrenilmiş olabilir.
Bu boyutta baktığımızda çocukları yalana yönlendiren durumlardan birisi, ebeveynlerin gerçek karşısındaki çelişkili yaklaşımlarıdır. Telefona çıkan çocuğa ebeveynin, Ömer amcan ise, babam daha gelmedi de. diyerek yalana çocuğu ortak etmesi veya Şehir dışından misafirlerimiz geldi, o yüzden gelemedim. diyip çocuğun, olmayan bir şeyi olmuş gibi aktarılmasını, gözlemlemesine sebep olmak. Bu gibi ifadeler onların gözünden hiç kaçmaz. Ve çocukta, bu durumların, çok doğal olduğu yargısı gelişir. Böylece kendi oluşturacağı yalanlarına referans olur.
Çocuğun yaptığı bir şeyden ötürü, baskıcı bir tutumla sorguya çekilmesi onu yalana itebilir. Bunun yanı sıra ebeveynlerin, çocuğun yapmış olduğu olumsuz davranışlar karşısında ceza uyguluyor olmaları da sebeplerdendir. Bu süreçte de yalanı kendini savunma aracı olarak görebilir. Yani kırdığı vazodan ötürü cezalandırılan çocuk, daha sonra karşılaşacağı benzer durumlar da olayı gizlemeye çabalar.
Ebeveynlerin, çocuğa söz verip yerine getirmemesi, çocuğun yalan söyleme sebeplerindendir. Çünkü Karnen çok güzel olursa sana bilgisayar alacağım denilmesi ve daha sonra yerine getirilmemesi de bir yalandır.
Her insan takdir edilme ve kabul görülmek ister. Anne-Baba çocuğu sürekli olarak diğer çocuklarla kıyaslıyorsa, çocuk onaylanan çocuğa benzemek için yalana başvurabilir.
Sevme-sevilme bireylerin karşılanması gereken temel ihtiyaçlarındandır. Dolayısıyla yeterli sevgi görmeyen ya da gördüğü sevgiden emin olmayan, çocuklar ilgi çekmek için yalan söyleyebilir.
Çocuğun yalan söylememesi için, neler yapılmalı?
Çocuklar ebeveynlerini model alırlar. O nedenle öncelikle ebeveynler davranış ve ifadeleriyle doğru örnek olmalı.
Çocuğa gerçekleştirilemeyecek sözler verilmemeli.
Çocuğa karşı baskıcı, otoriter, şiddet içerikli tutum ve davranışlardan sakınılmalı.
Her durumda kabul edilip sevildiğini hissettirmek çok önemlidir.
Doğruları ifade ettiği zaman takdir edilmeli.
Yalancı! , Sen yalan söylüyorsun! gibi ifadelerle çocukla ilgili bir etiketleme süreci oluşturulmamalı. Bunun yerine Acaba, bana anlatman gereken ama unuttuğun bir şeyler olabilir mi?, Biraz düşünmen daha rahat hatırlamanı sağlayacaktır! vb ifadeler tercih edilmeli.
Çocuğun yalan söylemesine imkan sağlayacak davranışlardan uzak durulmalı. Ödevini yaptın mı? , Dersine çalıştın mı? yerine Bu gün hangi konuları gördünüz, merak ettim. Hadi defterini getir, ben de göreyim. diyerek yalan söyleyebileceği tutumdan uzaklaşılmalı.
Çocuktan potansiyeli ve yaşının üzerinde bir davranış sergilemesi istenmemeli. Verilen sorumlulukların ve beklentilerin çocuğun başarabileceği düzeyde olmasına dikkat edilmeli.
Kendine güven duygusu aşılanmalı.
Şu bir gerçek ki, her çocuk yalan söyleyebilir. Ama önemli olan; Onu suçlamak, yargılamak yerine onu yalana iten asıl nedenleri tespit etmektir.
Çocuğunuz yalan söylüyorsa ya sizden korkuyordur ya da sizin yaptığınızı yapıyordur. A.S. Neil
Alıntı
Hiçbir miras doğruluk kadar zengin değildir. Shakespeare
Başkalarını aldatmak, belli bir amaca ulaşmak için bilinçli olarak, tasarlanmış davranış veya sözlerdir, yalan.
O kadar gerçek gibi, yaşamış gibi anlatıyor ki, anlattıkları karşısında nasıl davranacağımı bilemiyorum. Çünkü gerçek olmadığını biliyorum. Ciddi anlamda yalan konuşmaya başladı. gibi kaygı ifadeleri, ebeveynlerin çocuk yetiştirirken oluşturdukları şikâyetlerdendir.
Oysaki çocuğun konuşma dönemine geçmesi ile baş gösteren ve 5- 6 yaşlarına kadar sergilenen durumlar yalan değil, sosyal bir davranıştır. Çocuk 7 yaş öncesinde yalan söylemez. Çünkü okul öncesi dönemi çocuğunun, hayal dünyası çok geniştir. Ve doğru- yanlış, canlı-cansız gibi kavramlar tam anlamıyla gelişmemiştir. O nedenle çocuk, rüyayla, hayalle gerçeği bu döneme kadar tam olarak ayrıt edemez. Olmamış veya olmayacak olayları size olmuş gibi anlatabilir. Hayali oyuncağı ile oynadığı oyunu gerçekmiş gibi aktarabilir. Dolayısıyla çocuğun, gerçekçilik duygusu gelişinceye kadar, davranışlarını ve söylediklerini yalan olarak değerlendirmemek gerekir.
Ancak yalan, çocuğun gerçekle gerçek olmayanı ayrıt etmeye başlamasına rağmen devam ediyorsa, davranış bozukluğu olarak kabul edilir.
Çocuklar Neden Yalan Söyler?
Sihirbazlık yaparak hayatını sürdüren bir adam, yaptığı numaraya herkesi inandırmak için seyircilerin arasında bulunan bir çocuğu işaret ederek, cebinde ne olduğunu söylemesini ister ve ekler:
Bana bak ufaklık, beni daha önce görmüş müydün?
Çocuk gayet ciddi bir yüz ifadesiyle, başını iki yana yaslar ve:
Hayır, Baba! diye cevap verir
Yalan hiç kimse tarafından kabul görmeyen bir davranıştır. Ama ne yazık ki, birçok kişi tarafından kullanılan küçük aldatmacalar da birer yalandır.
Çocuğun birincil öğrenme yöntemi taklittir. Ve hayatının ilk yıllarında kendine model aldığı kişiler anne ve babasıdır. Dolayısıyla yalan; aile ortamında gözlemlenmiş, öğrenilmiş olabilir.
Bu boyutta baktığımızda çocukları yalana yönlendiren durumlardan birisi, ebeveynlerin gerçek karşısındaki çelişkili yaklaşımlarıdır. Telefona çıkan çocuğa ebeveynin, Ömer amcan ise, babam daha gelmedi de. diyerek yalana çocuğu ortak etmesi veya Şehir dışından misafirlerimiz geldi, o yüzden gelemedim. diyip çocuğun, olmayan bir şeyi olmuş gibi aktarılmasını, gözlemlemesine sebep olmak. Bu gibi ifadeler onların gözünden hiç kaçmaz. Ve çocukta, bu durumların, çok doğal olduğu yargısı gelişir. Böylece kendi oluşturacağı yalanlarına referans olur.
Çocuğun yaptığı bir şeyden ötürü, baskıcı bir tutumla sorguya çekilmesi onu yalana itebilir. Bunun yanı sıra ebeveynlerin, çocuğun yapmış olduğu olumsuz davranışlar karşısında ceza uyguluyor olmaları da sebeplerdendir. Bu süreçte de yalanı kendini savunma aracı olarak görebilir. Yani kırdığı vazodan ötürü cezalandırılan çocuk, daha sonra karşılaşacağı benzer durumlar da olayı gizlemeye çabalar.
Ebeveynlerin, çocuğa söz verip yerine getirmemesi, çocuğun yalan söyleme sebeplerindendir. Çünkü Karnen çok güzel olursa sana bilgisayar alacağım denilmesi ve daha sonra yerine getirilmemesi de bir yalandır.
Her insan takdir edilme ve kabul görülmek ister. Anne-Baba çocuğu sürekli olarak diğer çocuklarla kıyaslıyorsa, çocuk onaylanan çocuğa benzemek için yalana başvurabilir.
Sevme-sevilme bireylerin karşılanması gereken temel ihtiyaçlarındandır. Dolayısıyla yeterli sevgi görmeyen ya da gördüğü sevgiden emin olmayan, çocuklar ilgi çekmek için yalan söyleyebilir.
Çocuğun yalan söylememesi için, neler yapılmalı?
Çocuklar ebeveynlerini model alırlar. O nedenle öncelikle ebeveynler davranış ve ifadeleriyle doğru örnek olmalı.
Çocuğa gerçekleştirilemeyecek sözler verilmemeli.
Çocuğa karşı baskıcı, otoriter, şiddet içerikli tutum ve davranışlardan sakınılmalı.
Her durumda kabul edilip sevildiğini hissettirmek çok önemlidir.
Doğruları ifade ettiği zaman takdir edilmeli.
Yalancı! , Sen yalan söylüyorsun! gibi ifadelerle çocukla ilgili bir etiketleme süreci oluşturulmamalı. Bunun yerine Acaba, bana anlatman gereken ama unuttuğun bir şeyler olabilir mi?, Biraz düşünmen daha rahat hatırlamanı sağlayacaktır! vb ifadeler tercih edilmeli.
Çocuğun yalan söylemesine imkan sağlayacak davranışlardan uzak durulmalı. Ödevini yaptın mı? , Dersine çalıştın mı? yerine Bu gün hangi konuları gördünüz, merak ettim. Hadi defterini getir, ben de göreyim. diyerek yalan söyleyebileceği tutumdan uzaklaşılmalı.
Çocuktan potansiyeli ve yaşının üzerinde bir davranış sergilemesi istenmemeli. Verilen sorumlulukların ve beklentilerin çocuğun başarabileceği düzeyde olmasına dikkat edilmeli.
Kendine güven duygusu aşılanmalı.
Şu bir gerçek ki, her çocuk yalan söyleyebilir. Ama önemli olan; Onu suçlamak, yargılamak yerine onu yalana iten asıl nedenleri tespit etmektir.
Çocuğunuz yalan söylüyorsa ya sizden korkuyordur ya da sizin yaptığınızı yapıyordur. A.S. Neil
Alıntı