- Katılım
- 13 Eki 2011
- Mesajlar
- 994
- Beğeniler
- 3
"Her şeyi elimize yüzümüze bulaştırmaya bayılıyoruz.4+4+4ü de aynı şekilde içinden çıkılamaz hale getirdik.Bırakın içeriğini ve uygulanabilirliğini, daha, kaç aylık çocukların okula başlayacağına ve buna kimin karar vereceğini bile tespit edebilmiş değiliz. "
Bakanlık önce göz korkuttu.
66 ayını dolduran çocuklarını, okula göndermeyenlere para cezası verileceğini açıkladı.
Tepkiler gelince bu kez, heyet raporu istedi.
Bu konuda da tepkiler artınca sessizliğe büründü, ne haliniz varsa görün noktasına geldi.
Peki bu durumda, son sözü kim söyleyecek?
Asıl işi eğitim olmayan doktorlar mı?
Öğretmenler ya da öğretmenler kurulları mı?
Yoksa çocuklarını en iyi tanıyan veliler mi?
Doktorlar tıbbi açıdan çocukların gelişmişliklerini değerlendirebilirler. Peki ama asıl önemli olan pedogojik gelişmişlikleri değil mi?
Bunu en iyi MEBin bilmesi gerekirken neden böyle bir genelge çıkarttı?..
O zaman kimin kolejlere, Anadolu liselerine, üniversiteye girip girmeyeceğine de doktorlar karar versin diyenler var!..
Velilere gelince, donanımlı veliler için , çocuklarının gelişmişlik düzeylerini belirlemek mümkün ama kendisi hiç eğitim görmemiş anne, babalar ne yapacak, nasıl karar verecek?
Öğretmenlerin bu konuda sorumluluk üstlenmeleri ve sağlıklı karar vermeleri için de belirli bir oluşum ve süreç gerekir.
İçlerinde okul öncesi öğretmenler de olmalı, ilköğretimin ilk üç sınıfına ders verenler de. Ama onları Türkiyenin her yerinde nasıl bir araya getireceksiniz?..
Görünen o ki 4+4+4 daha başlamadan fiyaskoyla sonuçlanacak diyenlerin ekmeğine yağ sürülüyor.
Bu da yanlışların en büyüğü olur!
Çünkü ne olursa olsun, 12 yıllık temel eğitim desteklenmelidir.
MEB de en azından bu konuda artık seyirci konumundan çıkıp, sorun çözme noktasına gelmelidir
Okulların açılmasına sayılı günler kaldı, hatırlatırız
egitimajansi
Bakanlık önce göz korkuttu.
66 ayını dolduran çocuklarını, okula göndermeyenlere para cezası verileceğini açıkladı.
Tepkiler gelince bu kez, heyet raporu istedi.
Bu konuda da tepkiler artınca sessizliğe büründü, ne haliniz varsa görün noktasına geldi.
Peki bu durumda, son sözü kim söyleyecek?
Asıl işi eğitim olmayan doktorlar mı?
Öğretmenler ya da öğretmenler kurulları mı?
Yoksa çocuklarını en iyi tanıyan veliler mi?
Doktorlar tıbbi açıdan çocukların gelişmişliklerini değerlendirebilirler. Peki ama asıl önemli olan pedogojik gelişmişlikleri değil mi?
Bunu en iyi MEBin bilmesi gerekirken neden böyle bir genelge çıkarttı?..
O zaman kimin kolejlere, Anadolu liselerine, üniversiteye girip girmeyeceğine de doktorlar karar versin diyenler var!..
Velilere gelince, donanımlı veliler için , çocuklarının gelişmişlik düzeylerini belirlemek mümkün ama kendisi hiç eğitim görmemiş anne, babalar ne yapacak, nasıl karar verecek?
Öğretmenlerin bu konuda sorumluluk üstlenmeleri ve sağlıklı karar vermeleri için de belirli bir oluşum ve süreç gerekir.
İçlerinde okul öncesi öğretmenler de olmalı, ilköğretimin ilk üç sınıfına ders verenler de. Ama onları Türkiyenin her yerinde nasıl bir araya getireceksiniz?..
Görünen o ki 4+4+4 daha başlamadan fiyaskoyla sonuçlanacak diyenlerin ekmeğine yağ sürülüyor.
Bu da yanlışların en büyüğü olur!
Çünkü ne olursa olsun, 12 yıllık temel eğitim desteklenmelidir.
MEB de en azından bu konuda artık seyirci konumundan çıkıp, sorun çözme noktasına gelmelidir
Okulların açılmasına sayılı günler kaldı, hatırlatırız
egitimajansi