Neler yeni

Çocuklar Okula Gitmek İstemiyor Mu? (Okul Fobisi)

Musa BAL

Yeni Üye
Katılım
19 Eyl 2011
Mesajlar
436
Beğeniler
2
#1
Çocuğum Okula Gitmek İstemiyor ! (Okul Fobisi)

Okul yaşantısı insan hayatında önemli bir yere sahiptir. Planlı programlı öğrenme, sosyal yönden gelişme, hayata hazırlanma gibi beceriler kazanılmasında en büyük rolü okul yaşantısı oynar.
Okula başlama süresinde aileler ve çocuk oldukça heyecanlıdır. Alış verişler yapılır, kayıtlar yaptırılır, gerekli hazırlıklar tamamlanır vs.

Yalnız okula başlama sürecinde bir takım sorunlar meydana gelebilir. Bu sorunların başında okul korkusu (fobisi) gelir. Okul korkusu bütün çocuklarda ortaya çıkmaz ama ortaya çıktığında aileyi ve öğretmeni zor durumda bırakır. Eğer uygun yöntemler uygulanmazsa çocuk okuldan soğuyacak, hele de 6-7 yaş döneminde, başarı duygusu kırılacak ve ciddi akademik problemler yaşayacaktır.

Ailelerden de hevesli görünen çocuklar okula gitme günü geldiğinde veya okula gelindiğinde birden bire tavır değişikliği göstererek okula gitmek istememektedir. Daha sonraki okula götürme çabalarına da çocuk cevap vermemektedir. O kadar istekli görünen çocuklar artık okula gitmemek için bahaneler üretmeye başlar. Okula gitme saati yaklaştığında birden bire ortaya çıkan baş ağrıları, mide bulantıları, diş ağrıları, kusmalar, ağlamalar baş göstermeye başlar. Bu sıkıntıları çocuk bazen gerçekten de yaşar. Fakat okula gitme vakti geçtiğinde veya çocuğun ailesinin kendisini okula göndermeye karar verdiğini öğrenmesiyle birlikte bu sıkıntılar geçer.

Çocuğa neden okula gitmek istemediği sorulduğunda okulda, okul yolunda, sınıfta, arkadaşlarıyla, öğretmeniyle vb. sorun yaşadığını belirtmektedir. Bu sorunlar bazen gerçekten yaşanır. Kimi zaman da çocuk okula gitmek istemediği için bunları uydurur.

Çocuklar bir şekilde evden okula gönderildiklerinde de çocuklar okula gitmemekte onun yerine vakti başka bir şeylerle doldurup ailelerine yalan söylemektedir ve yalanın tohumları atılmaya başlanmaktadır.

“6 yaşındaki Mehmet okula gitmek istememektedir. İlk günlerde okula annesiyle birlikte gelmektedir. Daha sonra Mehmet okula ne annesiyle ne de yalnız gelmektedir. Bir hafta süreyle okula gelmemektedir. İncelendiğinde Mehmet’in evden okula gönderildiği, yalnız onun arka sokakta kum yığınlarıyla oynadığı görülmektedir. Buna karşılık annesi Mehmet’i okulun kapısından bırakır. Bu sefer de Mehmet sınıfa girmemekte tuvalette veya koridorda gezip vakit geçirmektedir”

Bazen de çocuklar büyük bir hevesle sabah kalkarlar okula gitmek için hazırlanırlar. Aileleriyle birlikte okula giderler bu sefer de sınıfa girmek istemezler veya sınıfa girdiklerinde aileleri eve giderken onlar da ailelerinin arkasından gitmek isterler. Ailelerinden kopmak istemezler. Sınıf kapısında ailelere olanca rezillik çektirilir.

6 yaşındaki Nimet her sabah annesine saçlarını taratmakta ve süslenmektedir. Çantasını, annesine istediği gibi hazırlatıp birlikte okula gelirler. Sınıfın kapısına geldiklerinde Nimet annesini eve göndermemektedir. Eğer gidecekse kendisini de götürmesini istemektedir. Ailesi Nimet’i bir şekilde sınıfta bıraktığında Nimet oyun esnasından birden kenara çekilmekte ağlamakta ve annesine gitmek istediğini söylemektedir. Bazen de öğretmene görünmeden kaçıverip eve gitmektedir. “




Okul korkularının nedenleri:

  • Okul korkusunun en önemli nedeni ailedir: Bağımlı kişilik özellikleriyle yetişen bireyler aileden kopmak yabancı bir ortama girmek istememektedir. Bu çocuklar ailede aşırı ilgi görmüş, bütün ihtiyaçları söylemeden karşılanmış, sorumluluk verilmemiş, kendi başına bir iş başarmasına izin verilmemiş bireylerdir. Bu tür çocuklar ailenin kanatları altından çıkıp yabancı bir ortama girdiklerinde afallamakta, ne yapacağını bilmemekte ve bir daha okula gitmek istememektedir. Yanında ailesini aramaktadır.
  • Okul öncesi yaşantılar ve dış etkenler: Çocuğun okula gelmeden önce duyduğu yaşadığı olaylar çocukları etkileyebilir. Okul, öğretmen, diğer öğrenciler hakkında çevreden duyulanlar çocuğu okula karşı soğutmaktadır. Mesela “Öğretmen seni döver. Arkadaşların yiyeceklerini alır. vs” Çocuk daha önce ailesini kaybetme ile ilgili olaylar yaşamışsa veya duymuşsa okula gittiğinde onlardan ayrılabileceğini düşünmekte ve korkmaktadır. Mesele “Artık senin annen olmayacağım. Ben gidiyorum bir daha dönmeyeceğim. Ben en iyisi öleyim.” gibi aile tarafından çocuk bu tür ithamlara maruz kalırsa okulda aileden ayrıldığında bunlar aklına gelecek ve korkacaktır. Unutulmamalıdır ki çocuklar çok iyi birer gözlemcidirler yalnız, aynı zamanda çok kötü birer yorumcudurlar.
“6 yaşındaki Büşra okulun ilk günleri okula hevesle gelmektedir. Aradan bir ay geçince Büşra okula gitmek istememektedir. Annesi onu okula bıraktığında sınıfa girmemekte dışarıda gezinmektedir. Sorun fark edilip aileyle görüşüldüğünde, Büşra’ya diğer sınıftan çocukların “öğretmen seni dövecek, okula gitme” dediği ortaya çıkmıştır. Aile öğretmene gerekli bilgiyi vermiş, çocukla görüşülmüş ve Büşra eskisi gibi okula gidip gelmiştir.”


  • Okulda yaşanan olumsuzluklar: Çocuk okulda bir arkadaşıyla problem yaşamışsa veya öğretmenle sorunları varsa, çocuk kafasında okulun her zaman bu şekilde olduğunu kurgulayacak ve bir daha gitmek istemeyecektir. Çocuk derslerde diğer akranlarından geri kalıyorsa, başaramadığı hissine kapılırsa “Hiçbir zaman başaramayacağım.” düşüncesiyle okulu zor bir yer olarak görüp okuldan soğumakta ve okula gitmek istememektedir.
  • Çocuğa evde, okuldan daha cazip gelen şeylerin olması: Çocuk eğer evde eğer bilgisayar, atari vb. oyun oynuyorsa okula gittiğinde bunlardan ayrı kalacağını düşünmekte ve okula gitmek istememektedir. Oyunun haricinde aileye yeni bir kardeş geldiğinde çocuk kardeşini kıskanmakta, ailesinin kardeşiyle o okuldayken daha çok vakit geçirmesine tahammül edememektedir. Ailesinin kendisine ilgi göstermesini umarak evde kalmayı yeğleyecektir.
  • Çocuk okula gittiğinde ailesine veya kendisine bir şey olabileceğini düşünmesi: Çocuk okula gittiğinde ailesinin başına bir şey geleceğini düşünmekte ve korkmaktadır. Veya çocuk ailesinden ayrıldığında yabancı bir ortamda başına bir şey gelebileceğini düşünüp korkmaktadır.
  • Ailevi sebepler: Ailede içinde yaşanan problemler boşanma, kavga, hastalık, ev değiştirme veya aileye yeni bir bireyin katılması çocuğu kaygı ortamına sokmakta ve okula adapte olamamaktadır.
  • Çocuğun okul yolunda yaşadığı problemler: Çocuk okula giderken birileri tarafından tehdit ediliyor, aşağılanıyor, dövülüyor veya bir şeyleri alınıyorsa çocuk okula gitmek istemeyecektir. Okul yolunda onu korkutan bir şeyler varsa; köpek, deli veya korktuğu birisi, çocuk yine okula gitmek istemeyecektir.
Görüldüğü üzere okul korkusu yoğunlukla okuldan değil aileden kaynaklanır. Bu durumda öncelikle aileye büyük işler düşmektedir. Sorunun çözümünde aile başrolde olmalıdır.

Neler yapılabilir:


  • Öncelikle aile ile okul arasında işbirliği kurulmalıdır. Gerekirse bir uzmandan yardım alınmalıdır.
  • Korkunun nedeni tespit edilmeli ve ona göre hareket edilmelidir. Çocuğun tam olarak neden okula gitmek istemediğini tespit etmemiz problemi ortadan kaldırmamızda bize çok yardımcı olacaktır.
  • Aileler okula gitme konusunda kararlı olmalı geri adım atmamalıdırlar. Bu konuda taviz verilirse eğer çocuk açık kapı aralığından daha fazla sızmaya çalışacaktır. “Bugün istemiyorsun madem bugün gitme.” dediğimizde çocuk bunu kullanabilir ve diğer günlerde de okula gitmek istemeyebilir. Ayrıca okula bu tür nedenlerden dolayı ara vermek çocuğu okula gitmekten de iyice soğutacaktır. Aile okula gitme konusunda eğer ciddi bir problem yoksa geri adım atmamalıdır.
  • Aile, çocukla ilk günler birlikte okula gidilebilir. Çocuğa okulun ve okul yolunun güvenli olduğu gösterilebilir. Eğer okul yolu güvenli değilse önlem almak gerekmektedir.
  • Öğretmen durumdan haberdar edilmelidir. Çünkü öğretmen çocuğun bu tür kaygılar yaşadığını öğrendiğinde çocuğun sorununu çözmede yardımcı olacaktır.
  • Okul korkusu olmayıp okula gitmekten zevk alan arkadaşlar eve davet edilip birlikte vakit geçirmeleri teşvik edilebilir. Bu sayede çocuk diğer çocuklardan etkilenip okula karşı olumlu tutum geliştirebilir.
  • Çocuk eğer sınıfa girmiyorsa aile onunla birlikte sınıfa girip korkulacak bir şey olmadığını göstermeli. Çocuk sınıftaki etkinlikleri görüp dalana kadar aile sınıfın bir köşesinde bekleyebilir. Yalnız bu bekleme uzatılmamalı ve her zaman yapılmamalıdır.
  • Aile ile çocuk arasındaki vedalaşma faslı mümkün olduğunca kısa tutulmalıdır. Bu faslın uzun olması çocuğun aileden kopamamasına neden olacaktır.
  • Çocuklara okul yaşantısının önemli olduğu, bütün çocukların okula gittiği, eğer okula gitmezse bazı derslerden geri kalabileceği söylenmeli yalnız, çocuğa geri kalacağı korkusu verilmemeli. Çevresindeki okula giden arkadaşları örnek gösterilmeli. Fakat bu çocuk sorun yaşıyorken yapılmamalı. Çocuk eğer ağlıyorsa veya kızgınsa kıyaslama yapmak çocukta çatışma doğurabilir.
  • Çocuk okula başlamadan önce hazırlanmalı. Çocuğa diğer büyükleri gibi okula gideceği, faydalı bilgiler öğreneceği, kendisinin de onlar gibi okula gidip güzel şeyler öğrenebileceği anlatılmalı.
  • Okul öncesi yaşantılara dikkat etmek gerekmektedir. Çocuğu korkutmamak gerekir. Eğer çevreden çocuk korkutuluyorsa çocuğa bu tür şeylerin olmadığı anlatılmalıdır.
  • Çocukla korkularından dolayı dalga geçilmemeli, azarlamamalı, şiddete başvurulmamalıdır. Aksi halde okul korkusu haricinde başka sorunlar ortaya çıkacaktır. Çocuğun korkusunu kabul etmeli ve anlayış göstermeliyiz. Onu anladığımızı göstermeli ve okula gitmesini neden istediğimizi açıklamalıyız.
  • Çocuğumuzu yaşamının ilk yıllarından itibaren bağımlı olarak yetiştirmemeliyiz. Onun da bir birey olduğunu ve sürekli yanında olamayacağımızı unutmamalıyız. Onun kendi başına bir şeyler başarabilmesini desteklemeliyiz. Sorumluluklar vermeliyiz. Kendi başına ayakta durabileceğini göstermeliyiz. Bu ona sadece okul yaşantısı için değil tüm yaşam için verilmiş büyük bir nimettir.
Çocukların diğer yaşantılarında olduğu gibi okul yaşantısında en kritik dönem okul öncesi dönemdir. Çocuklar bu dönemde sosyalleşmeyi, sorumluluk almayı, bir birey olmayı, kendine güvenmeyi, başarı duygusunu vb. kazanmanın temellerini atmaktadırlar. Bu dönemde okul yaşantılarında meydana gelebilecek sorunlar çocukların tüm hayatlarını etkiler. Başarısız bireylerin büyük çoğunluğu başarı duygusu döneminde sorun yaşamış bireylerdir. O yüzden bu dönemde çok hassas olmak, soruna çocuk odaklı olarak bakabilmek, bilinçli olmak, gerekirse uzmandan yardım almak gerekir.

Okul Öncesi Eğitimcisi
Uzm. Musa BAL


 
Katılım
8 Kas 2011
Mesajlar
370
Beğeniler
2
#2
yazı tamamiyle çok güzel.. bildiğimiz fakat şu neler yapılabilir kısmında ;
* Çocuk eğer sınıfa girmiyorsa aile onunla birlikte sınıfa girip korkulacak bir şey olmadığını göstermeli. Çocuk sınıftaki etkinlikleri görüp dalana kadar aile sınıfın bir köşesinde bekleyebilir. Yalnız bu bekleme uzatılmamalı ve her zaman yapılmamalıdır.
* Aile ile çocuk arasındaki vedalaşma faslı mümkün olduğunca kısa tutulmalıdır. Bu faslın uzun olması çocuğun aileden kopamamasına neden olacaktır.
işte bu maddeyi velilere anlatmak ne mümkünn ... işi daha da zorlaştırıyorlar :(:( sabırrr...
 

Musa BAL

Yeni Üye
Katılım
19 Eyl 2011
Mesajlar
436
Beğeniler
2
#3
evet malesef veli ile iletişim ve etkileşim konusunda ciddi sorunlar yaşayabiliyoruz. mesafeyi okulun ilkgününden itibaren iyi ayarlamak gerek :)
 

melikem

Yeni Üye
Katılım
14 Ağu 2013
Mesajlar
2
Beğeniler
0
#4
meslek hayatımda yeniyim bu eğitim öğretim yılında bende 3 4 yaş grubuna gireceğim... onların bu tip davranışlar sergilemesi oldukça fazla olacağını düşünyorum... böyle bir durumda nasıl davranmam gerekiyor?? yardımlarınızı bekliyorum...
 

Forum istatistikleri

Konular
18,892
Mesajlar
30,368
Kullanıcılar
27,851
Son üye
Mfbos
×