DİSLEKSİ NE ZAMAN FARK EDİLEBİLİR?
Disleksi, genellikle çocukluk döneminde okumaya başlama aşamasında fark ediliyor, ancak çok iyi bir gözlemle 60–72 aylık çocuklarda da doğru tanı konulabilmektedir.
Disleksi bir hastalık değildir. Okuma ile ilgili zihinsel süreçlerle ilişkin farklılıktır. Bu bozukluğu taşıyanların en belirgin özellikleri, aynı yaş ve zekâ düzeyindeki diğer çocuklara kıyasla okuma düzeylerinin daha düşük olmasıdır.
Ancak, disleksi olmadığı halde, okuma güçlüğü çeken çocuklar da bulunmaktadır.
Disleksinin sık karşılaşılan özellikleri:
• Yazılı kelimeleri öğrenme ve hatırlamada zorluk çekerler,
• D, p, b harflerini, 6 ve 9 gibi sayıları ters algılama, kelimelerdeki harfleri ya da sayıları karışık algılama, ‘’Ne’’ yi ‘’En’’, ‘’3’’ü ‘’E’’, ‘’12’’yi, ‘’21’’ olarak algılarlar.
• Okurken kelime atlarlar.
• Hecelerin seslerini karıştırabilir ya da sessiz harflerin yerini değiştirirler.
• Yazmada zorluk çekerek, yazım hatası yapabilirler.
• Gecikmiş ya da yetersiz konuşma olur.
• Konuşurken anlama en uygun kelimeyi seçmede zorlanırlar.
• Mekanda konum (Yukarı-aşağı, alt-üst, sağ-sol gibi ) ve zaman (önce-sonra, bugün –yarın-dün gibi ) kavramları ayırt etme konusunda sorun yaşarlar.
• Elleri kullanmada hantallık, becerisizlik, okunamayan el yazısı görülebilmektedir.
Disleksi sorunu olan çocukları, bu özelliklerden birkaç tanesinin bir arada bulunması ile diğer okuma güçlüğü çeken çocuklardan ayırmak mümkün olmaktadır. Disleksi özelliklerinden bir tanesinin bile çocukta görülmesi, özel eğitim alması için yeterli bir sebeptir.
YANLIŞ DÜŞÜNCELER:
• Ayna yazısı denilen yazıyı tersten yazma, harf ya da kelimelerin yerini değiştirme olayı, yeni okuma yazmaya başlayan çocuklarda ortaya çıkabilir. Ancak, acemilik döneminden sonra sürerse disleksi tanısı için araştırma gerekir.
• Disleksinin yaş ilerledikçe geçeceği düşüncesi de yanlıştır.
• Yanlış düşüncelerden en önemlisi ise zekâ düzeyi düşük olan çocuklarda görüleceği ve yüksek olanlarda görülemeyeceğidir.
Oysa, disleksili çocuklar, zekâ düzeyleri düşük olmadığı gibi, özel yetenekli de olabiliyorlar. Bunun en önemli kanıtı ise, disleksi oldukları bilinen bilim adamları ve sanatçılardan bazıları: Albert Einsteine, George Patton, William Butler Yeats, Harry Belafonte, Leonardo da Vinci, Auguste Rodin sayabileceğimiz isimler arasındadır.
Emel Özdemir
Okul Öncesi Öğretmeni.
Yararlanılan kaynak: Heyecan Bozukluğu Olan Çocuklar
Karatepe Yayınları
Hasan Karatepe
Disleksi, genellikle çocukluk döneminde okumaya başlama aşamasında fark ediliyor, ancak çok iyi bir gözlemle 60–72 aylık çocuklarda da doğru tanı konulabilmektedir.
Disleksi bir hastalık değildir. Okuma ile ilgili zihinsel süreçlerle ilişkin farklılıktır. Bu bozukluğu taşıyanların en belirgin özellikleri, aynı yaş ve zekâ düzeyindeki diğer çocuklara kıyasla okuma düzeylerinin daha düşük olmasıdır.
Ancak, disleksi olmadığı halde, okuma güçlüğü çeken çocuklar da bulunmaktadır.
Disleksinin sık karşılaşılan özellikleri:
• Yazılı kelimeleri öğrenme ve hatırlamada zorluk çekerler,
• D, p, b harflerini, 6 ve 9 gibi sayıları ters algılama, kelimelerdeki harfleri ya da sayıları karışık algılama, ‘’Ne’’ yi ‘’En’’, ‘’3’’ü ‘’E’’, ‘’12’’yi, ‘’21’’ olarak algılarlar.
• Okurken kelime atlarlar.
• Hecelerin seslerini karıştırabilir ya da sessiz harflerin yerini değiştirirler.
• Yazmada zorluk çekerek, yazım hatası yapabilirler.
• Gecikmiş ya da yetersiz konuşma olur.
• Konuşurken anlama en uygun kelimeyi seçmede zorlanırlar.
• Mekanda konum (Yukarı-aşağı, alt-üst, sağ-sol gibi ) ve zaman (önce-sonra, bugün –yarın-dün gibi ) kavramları ayırt etme konusunda sorun yaşarlar.
• Elleri kullanmada hantallık, becerisizlik, okunamayan el yazısı görülebilmektedir.
Disleksi sorunu olan çocukları, bu özelliklerden birkaç tanesinin bir arada bulunması ile diğer okuma güçlüğü çeken çocuklardan ayırmak mümkün olmaktadır. Disleksi özelliklerinden bir tanesinin bile çocukta görülmesi, özel eğitim alması için yeterli bir sebeptir.
YANLIŞ DÜŞÜNCELER:
• Ayna yazısı denilen yazıyı tersten yazma, harf ya da kelimelerin yerini değiştirme olayı, yeni okuma yazmaya başlayan çocuklarda ortaya çıkabilir. Ancak, acemilik döneminden sonra sürerse disleksi tanısı için araştırma gerekir.
• Disleksinin yaş ilerledikçe geçeceği düşüncesi de yanlıştır.
• Yanlış düşüncelerden en önemlisi ise zekâ düzeyi düşük olan çocuklarda görüleceği ve yüksek olanlarda görülemeyeceğidir.
Oysa, disleksili çocuklar, zekâ düzeyleri düşük olmadığı gibi, özel yetenekli de olabiliyorlar. Bunun en önemli kanıtı ise, disleksi oldukları bilinen bilim adamları ve sanatçılardan bazıları: Albert Einsteine, George Patton, William Butler Yeats, Harry Belafonte, Leonardo da Vinci, Auguste Rodin sayabileceğimiz isimler arasındadır.
Emel Özdemir
Okul Öncesi Öğretmeni.
Yararlanılan kaynak: Heyecan Bozukluğu Olan Çocuklar
Karatepe Yayınları
Hasan Karatepe