Neler yeni

Küçük Beyaz Lahana

Meltem Hoca

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Eyl 2011
Mesajlar
1,090
Beğeniler
4
#1
Küçük Beyaz Lahana

Bir varmış bir yokmuş. Birçok sebzenin bir arada yaşadığı bir tarla varmış. Bu tarlada havuçlar, salatalıklar, domatesler, biberler ve lahanalar bir arada yaşarmış. Sebzeler birlikte yaşamaktan çok mutluymuşlar. Havuçlar, patatesler, toprağın altını kullanıyormuş. Domatesler, salatalıklar, lahanalar da toprağın üstünü. Aynı güneşten ısınıyor aynı yağmurla sulanıyorlarmış. Çiftçi amca, her gün gelip sebzelerin hâlini hatırını soruyormuş. “Bugün nasılsınız bakalım güzel sebzelerim?” diyormuş. İlkbaharda dikilen sebzeler, yaz boyunca güneşlenmiş; iyi bir tatil yapmışlar. Domatesler, bir güzel kızarmış; lahanalar, olgunlaşmış. Lahanalardan biri, diğerlerine göre daha küçükmüş. Çünkü onu çiftçi dedenin torunu elif dikmiş. Hem de kendi elleriyle. Daha geç dikildiği için diğerlerine göre küçükmüş. Elif, her gün gelir Küçük Beyaz Lahana’sına bakarmış. Elif’e göre tarladaki en ilginç sebze, lahanaymış. Küçük Beyaz Lahana da Elif’i çok seviyormuş. İyice büyüdüğünde onu en çok Elif’in yemesini istiyormuş. Bir gün çiftçi dede, elinde bir sepetle tarlaya gelmiş. “Oooo! Havuçlar, renginiz ne kadar güzelleşmiş! Salatalıklar da iyice büyümüşler. Lahanalar da yapraklarını iyice açmış. Artık sizi toplamamın vakti geldi galiba.” demiş. Sebzeler, bunu duyunca çok sevinmişler. Çünkü hepsi, insanların onları afiyetle yiyeceği günü bekliyormuş. Küçük Beyaz Lahana da çok sevinmiş. Gözleri, Elif’i aramış ama Elif, o gün gelmemiş. “Acaba hastalandı mı, neden gelmedi ki?” diye merak etmeye başlamış. Lahanaların en büyüğü olan top lahana, “Merak etme, çiftçinin evine gittiğimizde onu görürsün.” demiş. Sebzeler, çiftçi dedenin sepetinde güle oynaya eve varmışlar. Çiftçi nine, onları almış bir güzel yıkamış. Üzerlerindeki toprak izleri gitmiş, tertemiz olmuşlar. Sebzeler, çitçi ninenin onlarla ne yapacağını merak ederken Küçük Beyaz Lahana da Elif’e bakıyormuş. Ama Elif, orada da yokmuş. Küçük Beyaz Lahana, “Acaba Elif beni unutmuş mudur?” diye düşünürken birden telefon çalmış. Çiftçi nine, telefonu açıp konuşmaya başlamış. “Merhaba Elif’ciğim. Nasılsın yavrum? Evet sebzeleri topladım, merak etme senin lahananı da almış deden. Hepsini sana göndereceğim. Ama birkaç gün sabredeceksin.” Sebzelerin hepsi, bu konuşmayı duymuş. Elif’in uzak bir yere gittiğini anlamışlar. Ama kendilerinin Elif’in yanına nasıl gideceğini bir türlü bulamamışlar. Hemen top lahanaya sormuşlar. O, çok bilgili bir sebzeymiş. Top lahana; “Biz sebzeler, topraktan ayrıldıktan sonra fazla dayanamayız. İnsanların hemen bizi yemeleri gerekir. Uzun süre tadımız bozulmasın diye bizi dolaba koyarlar. Bazen de konserve ya da turşu yaparlar. Canları isteyince yiyebilirler. Çiftçi nine de bizi Elif’in yanına göndermek için turşu yapacaktır herhâlde.” demiş. Sebzeler çok şaşırmışlar. Daha önce bir sürü yemek ismi duymuşlar ama “turşu” diye bir şey hiç duymamışlar. Küçük Beyaz Lahana, “O zaman Elif’in yanına gidebilecek miyim?” diye sormuş. Top lahana, “Tabii ki hem de turşu kavanozunda tıpkı tarladaki gibi hep birlikte olacağız.” demiş.
Küçük Beyaz Lahana’nın aklına bir soru gelmiş: “Neden böyle bir şeye ihtiyaç duymuşlar ki? Bizden bir sürü var. Tarladan alıp alıp yesinler…” Top lahana, “Biz, yazın yetişen sebzeleriz. Ama insanlar, bize kışın da ihtiyaç duyar, bizim vitaminlerimizi almaları gerekir.” diye cevap vermiş. “Harika!” demiş Küçük Beyaz Lahana. “O zaman Elif’i daha uzun süre göreceğim.”
Bu sırada çiftçi nine gelmiş ve sebzelerin turşu macerası başlamış. Önce doğranırken biraz gıdıklanmışlar. Sonra sirkeli suda uykuları gelmiş. Gözlerini açtıklarında kendilerini turşu kavanozlarında bulmuşlar. Küçük Beyaz Lahana, çok heyecanlanmış. Çiftçi dede onları alıp Elif’in ailesiyle birlikte yaşadığı eve gelmiş. Elif, dedesini görünce hemen lahanasını sormuş. Dedesi, elindeki turşu kabını göstererek “Büyükannen, onu uzun süre görmen için turşu yaptı. Üstelik tarladaki arkadaşlarıyla birlikte…” Elif, turşu kabına bakmış ve küçük lahanasını hemen fark etmiş. “İşte orada Küçük Beyaz Lahana’m… Kim bilir ne kadar lezzetlisindir.” Elif’in ağzı sulanmış. O akşam yemeğin yanında turşu sebzelerden de varmış. Sebzeler, tabağın içinde birbirlerine gülümsüyormuş. Küçük Beyaz Lahana, Elif’i gördüğü için ve onun vücuduna girip kanına karışarak ona faydalı olacağı için çok mutluymuş.

(Ç.AKBAYRAK)
• Hikâye anlatılırken çocukların boyayıp kestiği sebzeler, poşetten çıkarılarak gösterilir.
• Konserve ve turşunun ne olduğunu bilip bilmedikleriyle ilgili konuşulur.
• Hikâyenin ardından çocuklarla mutfak etkinliği olarak turşu yapılır. Turşu yapılırken çocuklarla birlikte her sebze hakkında konuşulur. Mümkünse turşu malzemelerini çocukların getirmeleri sağlanır.


Alıntıdır.
 

Forum istatistikleri

Konular
18,892
Mesajlar
30,368
Kullanıcılar
27,851
Son üye
Mfbos
×