RAPUNZEL

[Hacer Hoca]

ÇOCUK MASALLARI
OKULÖNCESİ MASALLARI
RAPUNZEL MASALI
OKUL ÖNCESİ
MASAL ​

''RAPUNZEL''​

Bir zamanlar bir kadınla kocasının çocukları yokmuş ve çocuklarının olmasını çok istiyorlarmış. ​

gel zaman git zaman kadın sonunda bir bebek beklediğini farketmiş. ​

bir gün pencereden komşu evin bahçesindeki güzel çiçekleri ve sebzeleri seyrederken kadının gözleri sıra sıra ekilmiş özel bir tür marula dikilmiş.
o anda sanki büyülenmiş ve o marullardan başka bir şey düşünemez ollmuş. yemeden içmeden kesilmiş..zayıfladıkça zayıflamış..​

sonunda kocası kadının bu durumundan öylesine endişelenmişki tüm cesaretini toplayıp yandaki evin bahçe duvarına tırmanmış bahçeye girmiş ve bir avuç marul yaprağı topalmış.. ​

ancakk o bahçeye girmek büyük cesaret istiyormuş.. çünkü orası cadının eviiymiş..​

kadın kocasının getirdiği marulları afiyetle yemiş ama bir avuç yaprak ona yetmemiş.. kacası ertesi günün akşamı çaresiz tekrar bahçeye girmiş fakat bu sefer cadı pusuya yatmış onu bekliyormuş​

''bahçeme girip benim marullarımı çalmaya nasıl cesaret edersin senn ​

diye ciyaklamış cadı ​

bunun hesabını vereceksin!!!​

kadının kocası kendisini affetmesi için yalvarmış cadıya..
karısının bahçedeki marullardan nasıl canının çektiğini onlar yüzünden nasıl yemeden içmeden kesildiğini anlatmışş..
'' o zamannnn'' demiş cadı sesini biraz alçaltarak alabilirsin canı ne kadar çekiyorsa alabilirsin amaaa bir şartım vaarrr bebeğiniiz doğar doğmaz onu bana vereceksiniz''
kadının kocası cadının korkusundan bu şartı kabul edivermiş..​

bir kaç hafta sonra bebek doğmuş daha hemen o gün cadı gelip yeni doğan bebeği almış..
bebeğe RAPUNZEL adını vermiş.
çünkü annesinin ne yapıp edip yemek istediği bahçedeki marulun türünün adı da Rapunzelmiş..​

cadı küçük kıza çok iyi bakmış Rapunzel büyüyünce dünyalar güzeli genç bir kız olmuş..
Cadı ormanın göbeğinde yüksek bir kuleye yerleştirmiş onu bu kulenin hiç merdiveni yokmuş.
sadece en tepesinde küçük bir penceresi varmış.
Cadı onu ziyarete geldiğinde aşağıdan ''Rapunzel Rapunzel uzat altın sarısı saçlarını ''diyormuş rapunzel uzun örgülü saçlarını pencereden uzatır, cadıda onun saçlarına tutuna tutuna yukarı tırmanırmış..​

Bu yıllarca böyle sürüp gitmiş.
Bir gün bir kralın oğlu avlanmak için ormana girmiş. daha çok uzaktayken güzel sesli birinin söylediği şarkıyı duymuş ormanda atını ordan oraya sürmüş ve kuleye varmış sonunda fakat sağa bakmış sola bakmış. ne merdiven görmüş nede yukarıya çıkabileceği başka bir şey..​

Bu güzel sesin büyüsüne kapılan prens. Cadının kuleye nasıl çıktığını görüp öğrenene kadar her gün oraya uğrar olmuş.
Bir gün hava kararırken alçak bir sesle 'Rapunzel rapunzel uzat altın sarısı saçlarını !! diye seslenirmiş. sonrada kızın saçlarına tutunup bir çırpıda yukarı tırmanmış.
Rapunzel önce biraz korkmuş, çünkü o güne kadar cadıdan başkası gelmemiş ziyaretine fakat prens onu şarkı söylerken dinlediğini sesine aşık olduğunu anlatınca korkusu yatışmış.. ​

Prens rapunzele evlenme teklif etmiş.Rapunzel kabul etmiş.yüzü hafifçe kızararark ama Rapunzel in bu kuleden kaçmasına imkan yokmuş..Akıllı kızın parlak bir fikri varmış..Prens her yanına gelişinde bir ipek çilesi getirirse rapunzelde bunları birbirine ekleyerek bir merdiven yapabilirmiş.. ​

her şey yolunda gitmiş ve cadı olanları hiç fark etmemiş.. fakat bir gün Rapunzel boş bulunup da
''anne prens neden senden daha hızlı tırmanıyor saçlarıma ? diye sorunca her şey ortaya çıkmış...​

Seni rezil kız ! beni nasılda aldattın ben seni dünyanın kötülüklerinden korumaya çalışıyordum !! diye bağırmaya başlamış cadı öfkeyle Rapunzeli tuttuğu gibi saçlarını kesmiş ve sonrada onu çook uzaklara bir çöle göndermiş..o gece cadı kulede kalıp prensii beklemiş.
prens '' Rapunzel Rapunzel uzat altın sarısı saçlarını diye seslenince cadı Rapunzelden kestiği saç örgüsünü uzatmış aşağıya.
prens başına neler geleceği bilmeden yukarıya tırmanmış.
prens gerçekleri öğrenince cadıdan kaçmaya çalışırken pencereden düşmüş fakat kuleden düşüncede kulenin dibindeki dikenler gözlerine batmış yıllarca gözleri kör bir halde yitirdiği Rapunzeli gözyaşları dökerek ormanda dolaşıp durmuş..ve sadece bitki kökü yabani yemiş yiyerek yaşamış..​

derken bir gün Rapunzelin yaşadığı çöle varmış..
uzaklardan şarkı söyleyen tatlı bir ses gelmiş kulaklarına ''Rapunzeeell Rapunzell diye seslenmiş..Rapunzel prensini görünce bir çığlık atmış Rapunzelin iki damla mutluluk gözyaşı prensin gözlerine akmış birden bir mucize olmuş ve prens görmeye başlamış birlikte mutlu bir şekilde prensin ülkesine gitmişler orada halk onları sevinçle karşılamış. mutlulukları ömür boyu hiç bozulmamış..​